ÖZET : Borçlu, takibe konu ilamın kesinleşmediğini, boşanma davasına bağlı fer'i alacakların kesinleşmeden takip konusu yapılamayacağını belirterek takibin iptalini istemiştir.
Aile ve şahsın hukuku ile ilgili hükümler kesinleşmedikçe takibe konu edilemezler. Ayrıca, boşanma kararının eklentisi olan tazminat, vekalet ücreti ve yargılama giderine yönelik kısımları da aynı kurala tabidir. Boşanma ilamı kesinleştiği takdirde, ekinde hükmedilen tazminat, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin takibe konulabilmesi için nitelikleri gözetilerek kesinleşmeleri gerekli değildir.
Takibe dayanak ilamda boşanma kararı ve ziynet eşyasının iadesine dair taleplerin toplamı için tek vekalet ücretine hükmedilmişdir. Bu durumda takibe konulan vekalet ücreti boşanma ilamının fer'i niteliğinde olduğundan boşanma ilamı kesinleşmeden takip konusu yapılamaz. Bu alacak yönünden şikayetin kabulü gerekir.
DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Borçlu vekili, takibe konu ilamın kesinleşmediğini, boşanma davasına bağlı fer'i alacakların kesinleşmeden takip konusu yapılamayacağını belirterek takibin iptalini istemiştir.
Mahkemece; takip dayanağı ilamın boşanma ve ziynet eşyasının iadesine dair olduğu, takibin ziynet eşyasının iadesi kararına dayalı olarak yapıldığı sonuç itibari ile tarafların malvarlığını etkileyen ve boşanma ilamlarının fer'i niteliğinde olmayan, ondan bağımsız ilam nedeni ile takip yapıldığı ve kesinleşmesine gerek olmadığı gerekçesi ile şikayetin reddine karar verilmiş, hüküm borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla uygulanması gereken HUMK'nun 443/4 ( HMK'nun 367/2 ) maddesi gereğince aile ve şahsın hukuku ile ilgili hükümler kesinleşmedikçe takibe konu edilemezler. Ayrıca, boşanma kararının eklentisi olan tazminat, vekalet ücreti ve yargılama giderine yönelik kısımları da aynı kurala tabidir. Boşanma ilamı kesinleştiği takdirde, ekinde hükmedilen tazminat, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin takibe konulabilmesi için nitelikleri gözetilerek kesinleşmeleri gerekli değildir ( HGK. 28.02.2001 tarih 2001/12-206 Esas, 2001/217 Karar, 22.10.2008 tarih 2008/12-656 Esas, 2008/638 Karar ) .
Somut olayda; takibe dayanak ilamda boşanma kararı ve ziynet eşyasının iadesine dair taleplerin toplamı için tek vekalet ücretine hükmedilmişdir. Bu durumda takibe konulan vekalet ücreti boşanma ilamının fer'i niteliğinde olduğundan boşanma ilamı kesinleşmeden takip konusu yapılamaz. Bu alacak yönünden şikayetin kabulü gerekirken, tümden reddi doğru değidir.
SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulüyle Mahkeme kararının yukarda yazılı sebeplerle İİK'nun 366 ve 6100 Sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 Sayılı HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istenmesi halinde temyiz edene iadesine, 01.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.