ÖZET : Davacı, ürün bedellerinden yapılan tevkifat nedeniyle 2926 sayılı Kanun kapsamında Tarım Bağ-Kur sigortalığının geçerli sayılmasına karar verilmesini istemiştir. Tarımda kendi adına ve hesabına çalışanlar Sosyal Sigortalar Kanununun 36. maddesi “...Kurumun prim alacakları; Bakanlar Kurulu Kararı ile ürün bedellerinden tevkif suretiyle de tahsil edilebilir” şeklinde bir düzenleme getirdiğinden, bu kural uyarınca davalı Bağ-Kur tarafından tütün tarımı yapan davacıdan, Tütün Ltd. Şti'ne teslim ettiği tütünden dolayı Mayıs 1997 tarihinde prim tevkifatı yapıldığı ibraz edilen müstahsil makbuzundan anlaşılmıştır. Anılan Kanunun 5. maddesinde; Kuruma başvuru tarihinden itibaren sigortalılığın başlayacağı öngörülmüş olup, ürün bedelinden yapılan ilk tevkifatın Kuruma başvuru niteliği taşıdığı, hak ve mükellefiyetin başlangıcının, tevkifatın Kurum hesaplarına intikal etmesi şartıyla, tevkifat yapılan tarihi takip eden aybaşı olarak kabul edilmesi gerektiği, ilk tevkifatı takip eden aybaşı olan tarihten itibaren sigortalılığın tespitine karar verilmesi gerekir.
DAVA : Davacı, ürün bedellerinden yapılan tevkifat nedeniyle 01.01.1996-31.12.2003 tarihleri arasında 2926 sayılı Kanun kapsamında Tarım Bağ-Kur sigortalığının geçerli sayılmasına karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, ilamda belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, taraflar avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi Hatice Kamışlık tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi:
KARAR : 1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davalı Kurum vekilinin temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- Davacının temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Davanın, 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 4/I-b bendi kapsamındaki sigortalılara ilişkin olduğu, geçiş hükümlerini içeren aynı yasanın Geçici 7. maddesi hükmünde “Bu Kanunun yürürlük tarihine kadar 17/7/1964 tarihli ve 506 sayılı, 2/9/1971 tarihli ve 1479 sayılı, 17/10/1983 tarihli ve 2925 sayılı, bu Kanunla mülga 17/10/1983 tarihli ve 2926 sayılı, 8/6/1949 tarihli ve 5434 sayılı kanunlar ile 17/7/1964 tarihli ve 506 sayılı Kanunun geçici 20 nci maddesine göre sandıklara tabi sigortalılık başlangıçları ile hizmet süreleri, fiili hizmet süresi zammı, itibari hizmet süreleri, borçlandırılan ve ihya edilen süreler ve sigortalılık süreleri tabi oldukları Kanun hükümlerine göre değerlendirilirler” hükmü ve genel olarak Kanunların geriye yürümemesi ( geçmişe etkili olmaması ) kuralı karşısında davanın yasal dayanağı 2926 sayılı Kanundur.
Tarımda kendi adına ve hesabına çalışanlar Sosyal Sigortalar Kanununun 36. maddesi “...Kurumun prim alacakları; Bakanlar Kurulu Kararı ile ürün bedellerinden tevkif suretiyle de tahsil edilebilir...” şeklinde bir düzenleme getirdiğinden, bu kural uyarınca davalı Bağ-Kur tarafından tütün tarımı yapan davacıdan, Tütün Ltd. Şti'ne teslim ettiği tütünden dolayı Mayıs 1997 tarihinde prim tevkifatı yapıldığı ibraz edilen müstahsil makbuzundan anlaşılmıştır. Anılan Kanunun 5. maddesinde; Kuruma başvuru tarihinden itibaren sigortalılığın başlayacağı öngörülmüş olup, ürün bedelinden yapılan ilk tevkifatın Kuruma başvuru niteliği taşıdığı, hak ve mükellefiyetin başlangıcının, tevkifatın Kurum hesaplarına intikal etmesi şartıyla, tevkifat yapılan tarihi takip eden aybaşı olarak kabul edilmesi gerektiği, ilk tevkifatı takip eden aybaşı olan 01.06.1997 tarihinden itibaren sigortalılığın tespitine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde, ilk tevkifatın Kurum hesabına yatırıldığı 20.06.1997 tarihini takip eden ay başı olan 01.07.1997 tarihinden itibaren sigortalılığın tespitine karar verilmiş olması, ayrıca; davacının 1999, 2000, 2001, 2003 yıllarında Tavas Tekel Yaprak Tütün işletmesine tütün teslim ettiği, tarımsal faaliyetinin 1997 yılından itibaren kesintisiz olarak devam ettiğinin anlaşılması karşısında, sadece tevkifat yapılan yıla ilişkin talebin kabulüne karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 14.04.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.