ÖZET : İcra takibine dayanak faturanın incelenmesinde faturanın kapalı fatura niteliğinde bulunduğu anlaşılmaktadır. Faturanın kapalı olarak düzenlenmesi, faturaya konu mal ve hizmetin bedelinin tahsil edildiğine karine teşkil eder. Faturanın kapalı olarak düzenlenmesi ve davalının savunması birlikte değerlendirildiğinde fatura konusu bedelin ödenmediğini ispat etmek yükümlülüğünün davacıda bulunduğunun kabulü zorunludur. İspat yükü davacıda olduğu için de, kendisine ispat yükü düşmeyen davalının teklif ettiği yeminde hukuki sonuç doğurmaz.
DAVA : Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı, davalıya Zirai ilaç ve tohum sattığını, davalı borçlunun değişik zamanlarda alışverişler yaptığını ancak fatura bedelini ödemediği gibi icra takibine de haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptalini istemiştir.
Davalı, faturadaki malları aldığını, ancak aldığı malların bedelini peşin ödediğini savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davalının ödeme savunmasını ispat edemediği, teklif ettiği yemini de davacının eda ettiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı şirketin 07.08.1999 tarihli faturayı dayanak yaparak davalı hakkında yaptığı icra takibine, davalı peşin ödeyerek satın aldığından bahisle itirazda bulunmuştur. İcra takibine dayanak faturanın incelenmesinde faturanın kapalı fatura niteliğinde bulunduğu anlaşılmaktadır. Faturanın kapalı olarak düzenlenmesi, faturaya konu mal ve hizmetin bedelinin tahsil edildiğine karine teşkil eder. Faturanın kapalı olarak düzenlenmesi ve davalının savunması birlikte değerlendirildiğinde fatura konusu bedelin ödenmediğini ispat etmek yükümlülüğünün davacıda bulunduğunun kabulü zorunludur. İspat yükü davacıda olduğu için de, kendisine ispat yükü düşmeyen davalının teklif ettiği yeminde hukuki sonuç doğurmaz. Bu itibarla davacının davasını yasal delillerle ispat ettiğini kabule olanak bulunmamaktadır.
Ne var ki davacı yemin deliline de dayanmış olduğundan, bedelin ödenip ödenmediği hususunda davacıya, davalı tarafa yemin yöneltme hakkı olduğu hatırlatılarak hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmelidir. Mahkemece değinilen yönler gözardı edilerek yazılı şekilde hüküm tesis edilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır. Bozmayı gerektirir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle; temyiz olunan hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 31.01.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.