ÖZET : Katılan Banka Şubesi ile faaliyet gösteren sanığın yönetim kurulu başkanı olduğu ... Tüketim Ürünleri Sanayi ve Ticaret A.Ş. arasında Noterliğin belgesi ile bilgisayar ekipmanı kurulması konusunda finansal kiralama sözleşmesi yapıldığı, ancak kararlaştırılan kira bedeli taksitlerinin süresi içerisinde ödenmemesi üzerine katılan şirket tarafından öncelikle sanığa ait şirkete ihtarname gönderildiği, verilen süre içerisinde ödeme yapılmaması nedeniyle de sözleşmenin feshedilip sözleşme konusu malların 3 gün içerisinde teslimi konusunda sanığa tebligatta bulunulduğu ancak süresi içerisinde kiralanan bilgisayar ekipmanının katılan şirkete teslim edilmediği olayda, mahkemenin hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunun oluştuğuna ilişkin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Hüküm kurulurken, hapis cezası ile birlikte adli para cezasına da karar verilmesi gerektiği gözetilmelidir.
DAVA : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan sanık T.B.'ın mahkumiyetine dair Menderes Asliye Ceza Mahkemesi'nin 15/10/2008 tarihli ve 2007/442 esas, 2008/1201 sayılı karar aleyhine vaki temyiz istemi üzerine onama talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 05/03/2011 gün ve 2009/86108 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmiş, Dairemizin 18/04/2013 gün ve 2011/23667 Esas 2013/7173 sayılı kararıyla hükmün onanmasına karar verilmiştir.
6352 sayılı Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına ve Basın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi Hakkında Kanunun yürürlüğe girmesi üzerine anılan Kanunun 99. maddesiyle değişik 5271 Sayılı CMK. nın 308.maddesi uyarınca Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından yapılan itiraz üzerine Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
KARAR : Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itiraz dilekçesinde ileri sürülen düşünce yerinde görüldüğünden kabulüne,
Dairemizin 18/04/2013 gün ve 2011/23667 esas 2013/7173 sayılı kararının kaldırılmasına,
Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması, malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı, veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Katılan ... Bankası A.Ş. İzmir Şubesi ile Menderes ilçesi Görece Beldesinde faaliyet gösteren sanığın yönetim kurulu başkanı olduğu ... Dayanıklı Tüketim Ürünleri Sanayi ve Ticaret A.Ş. arasında Menderes 1. Noterliğinin 24.05.2005 tarih ve 6971 yevmiye sayılı belgesi ile bilgisayar ekipmanı kurulması konusunda finansal kiralama sözleşmesi yapıldığı, ancak kararlaştırılan kira bedeli taksitlerinin süresi içerisinde ödenmemesi üzerine katılan şirket tarafından öncelikle Ankara 13. Noterliği aracılığıyla sanığa ait şirkete ihtarname gönderildiği, verilen süre içerisinde ödeme yapılmaması nedeniyle de Ankara 13. Noterliğinin 20.12.2006 tarih ve 67654 sayılı ihtarnamesi ile sözleşmenin feshedilip sözleşme konusu malların 3 gün içerisinde teslimi konusunda sanığa tebligatta bulunulduğu ancak süresi içerisinde kiralanan bilgisayar ekipmanının katılan şirkete teslim edilmediği olayda, mahkemenin hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunun oluştuğuna ilişkin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Sanık hakkında; 5237 sayılı TCK'nın 155/2 maddesi gereğince hüküm kurulurken, hapis cezası ile birlikte adli para cezasına da karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, sadece hapis cezasına hükmedilmesi suretiyle eksik ceza tayini aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan cezası ertelenen sanık hakkında denetim süresinin mahkûm olunan ceza süresinden az olamayacağı gözetilmeden 1 yıl 8 ay yerine 1 yıl 1 ay 10 gün denetime tabi tutulmasına denilmek suretiyle, TCK 51/3. madde hükmüne aykırı karar verilmesi,
SONUÇ : Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı yasanın 8/1.maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı Kanun'un 322.maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasından "1yıl 1 ay 10 gün" ibaresinin çıkartılarak yerine "1 yıl 8 ay" ibaresinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün düzeltilerek ONANMASINA, 30.05.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.