• KAMU TÜZEL KİŞİSİNİN TACİR OLARAK KABUL EDİLECEĞİ DURUMLAR ( Mazgalın Yerinden Kayması Nedeniyle Davacının Aracının Zarar Gördüğü/Tazminat Davası - Kendi Kuruluş Kanunları Gereğince Özel Hukuk Hükümleri Dairesinde İdare Edilmek ve Ticari Şekilde İşletilmek Üzere Kurulan Teşekkül ve Müesseselerin Dahi Tacir Sayılabileceği )
• MAZGALIN KAYMASI NEDENİYLE ARACIN HASAR GÖRMESİ ( Tazminat Davası/Davalının Kamu Kurumu Olduğu Ancak Tacir Olarak Kabul Edileceği - Davanın Adli Yargı Yerinde Görüleceği )
• HAKSIZ EYLEM NEDENİYLE MADDİ TAZMİNAT DAVASI ( Mazgalın Yerinden Kayması Nedeniyle Davacının Aracının Zarar Gördüğü/Davalının Kamu Kurumu Olduğu Ancak Tacir Olarak Kabul Edileceği - Davanın Adli Yargı Yerinde Görüleceği )
• TACİR SIFATI ( Mazgalın Yerinden Kayması Nedeniyle Davacının Aracının Zarar Gördüğü/Tazminat Davası - Kendi Kuruluş Kanunları Gereğince Özel Hukuk Hükümleri Dairesinde İdare Edilmek ve Ticari Şekilde İşletilmek Üzere Kurulan Teşekkül ve Müesseselerin Dahi Tacir Sayılacakları )
• YARGI YERİNİN BELİRLENMESİ ( Mazgalın Yerinden Kayması Nedeniyle Davacının Aracının Zarar Gördüğü/Tazminat Davası - Kendi Kuruluş Kanunları Gereğince Özel Hukuk Hükümleri Dairesinde İdare Edilmek ve Ticari Şekilde İşletilmek Üzere Kurulan Teşekkül ve Müesseselerin Dahi Tacir Sayılacakları/Davanın Adli Yargı Yerinde Görüleceği )
ÖZET : Dava, haksız eylem nedeniyle uğranılan maddi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Davacı, hizmet aracının seyir halinde iken, önde seyreden başka bir aracın davalıya ait mazgalın üzerinden geçerken mazgalın yerinden kayması ve hizmet aracının geçtiği sırada aracın alt kısmının hasara uğraması nedeniyle maddi tazminat isteminde bulunmuştur. Davalı kamu kurumu olup kamu hizmeti niteliğindeki çalışmalarını özel hukuk kuralları altında yapmaktadır. TTK'nın 18. maddesi de kendi kuruluş kanunları gereğince özel hukuk hükümleri dairesinde idare edilmek ve ticari şekilde işletilmek üzere devlet, vilayet belediye gibi kamu tüzel kişileri tarafından kurulan teşekkül ve müesseselerin dahi tacir sayılacakları belirtilmiştir. Davalının bir kamu kurumu olduğu ve kamu hizmeti yaptığı; ancak, çalışmalarının özel hukuk hükümlerine bağlı bulunduğu ve tacir sıfatını taşıdığı benimsenmelidir. Davalının, haksız eylem niteliğindeki tutumundan kaynaklanan uyuşmazlığın da, adli yargı yerinde çözümlenmesi gerekir.
DAVA : Davacı İçişleri Bakanlığı vekili tarafından, davalı A.S.K.İ. Genel Müdürlüğü aleyhine 17.05.2011 gününde verilen dilekçe ile maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; idari yargı yeri görevli olduğundan mahkemenin görevsizliğine dair verilen 04.04.2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü:
KARAR : Dava, haksız eylem nedeniyle uğranılan maddi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir.
Davacı, hizmet aracının seyir halinde iken, önde seyreden başka bir aracın davalıya ait mazgalın üzerinden geçerken mazgalın yerinden kayması ve hizmet aracının geçtiği sırada aracın alt kısmının hasara uğraması nedeniyle maddi tazminat isteminde bulunmuştur.
Yerel mahkemece, idari yargının görevli olması nedeniyle mahkemenin görevsizliğine karar verilmiş; karar, davacı tarafından temyiz olunmuştur.
Davalı A.S.K.İ. Genel Müdürlüğü, bir kamu kurumudur ve Ankara Büyükşehir Belediyesi'ne bağlıdır. Davalı kamu kurumu olup kamu hizmeti niteliğindeki çalışmalarını özel hukuk kuralları altında yapmaktadır. TTK'nın 18. maddesi de kendi kuruluş kanunları gereğince özel hukuk hükümleri dairesinde idare edilmek ve ticari şekilde işletilmek üzere devlet, vilayet belediye gibi kamu tüzel kişileri tarafından kurulan teşekkül ve müesseselerin dahi tacir sayılacakları belirtilmiştir.
Bu açıklamalar ışığında, davalının bir kamu kurumu olduğu ve kamu hizmeti yaptığı; ancak, çalışmalarının özel hukuk hükümlerine bağlı bulunduğu ve tacir sıfatını taşıdığı benimsenmelidir. Davalının, haksız eylem niteliğindeki tutumundan kaynaklanan uyuşmazlığın da, adli yargı yerinde çözümlenmesi gerekir. Bu yönde yargısal uygulamalar yerleşiktir. ( HGK'nun 21/9/1983 gün ve 1980/11-2721; 1983/823 ile 29.11.1995 gün ve 1995/11-647; 1995/1043 sayılı kararları )
Şu durumda mahkemece, işin esasının incelenmesi gerekirken, yargı yolu bakımından mahkemenin görevsizliği nedeniyle dava dilekçesinin reddedilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA, 16.01.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.